‘AB, Türkiye ile gümrük birliğinin modernleştirilmesi için gerekli koşulları yaratmamalı’

0
‘AB, Türkiye ile gümrük birliğinin modernleştirilmesi için gerekli koşulları yaratmamalı’

Türkiye’nin bloktaki büyükelçisi Faruk Kaymakçı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile 1995 yılına dayanan gümrük birliğinin modernleştirilmesi için herhangi bir koşul koymaması gerektiğini söyledi.

Kaymakçı, 19-20 Aralık tarihlerinde Ankara’da yapılması planlanan Türkiye ile Avrupa Birliği Karma Parlamento Komitesi’nin 80’inci toplantısının Brüksel’deki hazırlık toplantısında, siyasi, ekonomik ve ticari konulara ilişkin yeni bir rapor hakkında yorum yaptı. Geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği tarafından Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler sunuldu. AB Dış Politika Şefi Josep Borrell ve Avrupa Komisyonu Üyesi Oliver Varhelyi.

Kaymakçı’ya göre raporda önemli adımlar yer alıyor ancak bunlar Türkiye-Avrupa ilişkilerinin önemli alanlarda geliştirilmesine yeterince yer vermiyor.

Türkiye’ye eşit bir aday ülke olarak davranmanın önemini vurgulayarak, 1995 AB-Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasını güncellemek için müzakerelere başlamak için hiçbir koşul olmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Endüstriyel mallar ve işlenmiş tarım ürünleriyle sınırlı olan 1990’lardaki ticaret anlaşmasının güncellenmesi son zamanlarda sık sık gündemde yer alırken, son zamanlarda diğer yetkililer anlaşmanın hizmetler ve e-ticaret gibi hayati alanları da içerecek şekilde genişletilmesi için “hızlı eylem” çağrısında bulundu. . .

Kaymakçı ayrıca, 2016 yılında imzalanan göçmenlerle ilgili anlaşmada taahhüt edildiği gibi, vize serbestisi sağlanana kadar Türk vatandaşlarına vize verilmesinin kolaylaştırılması gerektiğine de dikkat çekti.

Terörizme karşı mücadelede daha derin işbirliği, iki taraf arasındaki güveni artıracağını ve Suriyeli mültecilerin evlerine geri dönüşü için ortak projelerin Türkiye tarafından aranan güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde uygulanması gerektiğini de sözlerine ekledi. 3,6 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapan Suriyeli.

Kaymakçı, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşta ve Orta Doğu’daki sorunların çözümünde Türkiye’nin kilit rol oynadığına da dikkat çekti.

Kıbrıs sorunu nedeniyle NATO ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin istenilen düzeyde olmamasının, Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü savaşın nedenlerinden biri olan Avrupa’nın caydırıcılığını baltaladığını da sözlerine ekledi.

Kaymakçı, Avrupa Birliği Parlamentosu gibi kurumların terör gruplarına destek verilmesi için verimli zemin oluşturmaması gerektiğini, Avrupa Birliği içinde terörle mücadele tedbirlerinin olmayışının ilişkilerde güven eksikliğine yol açtığını da söyledi.

Türkiye en uzun birlik geçmişine ve en uzun müzakere sürecine sahiptir. Ortaklık Anlaşması 1964’te imzalandı ve bu genellikle sonunda aday olmanın ilk adımı olarak görülüyor. Türkiye 1987’de resmi adaylık başvurusunda bulundu ve aday devlet statüsü alabilmek için 1999’a kadar beklemek zorunda kaldı. Ancak müzakerelerin başlayabilmesi için Türkiye’nin 2005’e kadar altı yıl daha beklemesi gerekti; bu, diğer adaylarla kıyaslandığında benzersiz derecede uzun bir süreçti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir