Gökbilimciler, katı bir ‘kozmik elmasa’ kristalleşen nadir bir beyaz cüce yıldız keşfettiler.

0
Gökbilimciler, katı bir ‘kozmik elmasa’ kristalleşen nadir bir beyaz cüce yıldız keşfettiler.

Gökbilimciler, yaklaşık 104 ışıkyılı uzaklıkta, çekirdeği çok yoğun bir ‘kozmik elmasa’ dönüşüyor gibi görünen nadir bir beyaz cüce yıldız keşfettiler.

Güneş gibi bazı yıldızlar yaşamlarının sonuna yaklaştıklarında beyaz cüce olarak bilinen şeye dönüşürler.

Beyaz cüce oluştuğunda çok sıcaktır, ancak enerji kaynağı olmadığı için soğur ve enerji yayar ve bu yıldızlardan bazıları yavaş yavaş katılaşıp kristalleşebilir.

Avustralya’daki Southern Queensland Üniversitesi’nden olanlar da dahil olmak üzere astronomlar, böyle bir beyaz cücenin soğuduğunu ve çekirdeğinin “kozmik bir elmasa” dönüşebileceğini keşfettiler.

arXiv ön baskı sunucusunda yayınlanan henüz gözden geçirilmemiş bir çalışmada, bilim adamları yaklaşık 104 ışıkyılı uzaklıkta, esasen metalik karbon ve oksijenden oluşan bir beyaz cüce yıldızı tanımlıyorlar.

Bilim adamları, Royal Astronomical Society’nin Aylık Bildirimlerinde yayınlanmak üzere kabul edilen çalışma hakkında yazdılar.

Karşılaştırma için 1 parsek, 3,26 ışık yılına veya Dünya’dan Güneş’e olan mesafenin yaklaşık 206,265 katına eşittir.

Kütlesi Güneş’in sekiz katından az olan yıldızların yakıtı tükendiğinde, dış yıldız maddeleri artık bir arada tutamaz ve atılır, geride yıldızın kendi içine çökerek süper yoğun bir gövdeye dönüşen çekirdeği kalır.

Beyaz cüceler, çekirdeğin artık ısısıyla ışınlandığında zamanla soğurlar ve kristalize karbondan oluşan siyah cücelere dönüşmeleri beklenir.

Bu kristalleşme süreci çok yavaştır, yaklaşık bir katrilyon yıl veya bir milyon milyar yıl sürer ve evren yalnızca yaklaşık 13,8 milyar yaşında olduğu için henüz tamamen kristalleşmiş bir yıldız göremeyebiliriz.

Ancak araştırmacılar, evrendeki beyaz cücelerin çekirdeklerinden başlayarak kristalleşme belirtilerini tespit edebileceğimizi söylüyorlar.

Bu süreçte, beyaz cücelerin çekirdeğindeki karbon ve oksijen atomları hareket etmeyi durdurur, bağlar oluşturur ve kendilerini kristal bir kafes yapısında düzenler.

Ancak kristalleşme süreci, ısı olarak dağılan enerjiyi açığa çıkardığı için, bilim adamları bunun beyaz cüce yıldızların soğumasını yavaşlatabileceğini ve bunun da onların ölü yıldızın gerçek yaşından daha genç görünmesine neden olabileceğini söylüyor.

Avrupa Uzay Ajansı’nın Gaia’sı gibi yeni nesil bir teleskopla, bir yıldızın Dünya’dan uzaklığını ve buna bağlı olarak gerçek parlaklığını ve yaşını belirlemek daha kolay hale geliyor.

Gaia Uzay Teleskoplarından alınan verileri kullanan bilim adamları, HD 190412 adı verilen ve yerçekimsel olarak üç yıldızdan oluşan bir sisteme bağlı bir beyaz cüce yıldız keşfettiler.

Beyaz cücenin yeni gözlemleri, kristalleşme sürecinden geçtiğini gösteriyor ve bilim adamları sistemdeki diğer yıldızlara dayanarak beyaz cücenin yaşını tahmin edebiliyorlar.

Araştırmacılar, yıldız sisteminin yaklaşık 7,3 milyar yaşında olduğuna ve kristalleşmiş beyaz cücenin yaşının yaklaşık 4,2 milyar yıl olabileceğine inanıyor.

Bilim adamları, bu sistemin Dünya’ya bu kadar yakın bulunmasının, evrende kristalleşme sürecini ölçmede faydalı olabilecek birçok benzer yıldız sistemi olabileceğini gösterdiğini söylüyor.

Bu sistemin sadece 32 parsec’te keşfedilmesinin, kristalize beyaz cüceler içeren Sirius benzeri sistemlerin çok sayıda olabileceğini gösterdiğini öne sürüyoruz. Bu nedenle, gelecekteki keşifler, beyaz cüceler için kristalleşme modellerinin daha güçlü testlerine izin verebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir