Kendimize binlerce yoldaş bulmak paha biçilemez

0

Pentagram, Türkiye için sadece bir heavy metal grubu değil, çok sayıda müzisyen yetiştirdikleri bir okul. Üstelik ülkemiz sınırları dışında da bilinirler. Ekip, 2021 yılında çıkması planlanan yeni albümde Murat İlkan, Ogün Sanlısoy ve Demir Demirkan ile eski kadroyu bir araya getirdi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden üyelerle internet üzerinden görüştük …

Pentagram, bir gruptan ziyade 33 yıllık bir müzik okuludur. Bu okuldan birçok müzisyen geçti. Grubu bunca yıl ayakta tutmak zor muydu?

Murat İlkan: Okul benzetmeniz çok doğru. Bu 33 yılın 18’inde aktif olarak grubun içindeyim. En azından bu yıllar boyunca konuşabiliyorum, kolay değil. Bazen konsantrasyonunuzu kaybedersiniz. Zaman zaman fikir ayrılıkları olabilir ama aramızdaki bağ o kadar güçlü ki …

Demir Demirkan: Pentagram, bir banttan çok farklı bir oluşumdur. En büyük destek monitörü. Aramızdaki kardeşlik, dostluk ve Pentagram’a aidiyet duygum da önemli.

class = “cf”>

Aynı sahneyi Manowar, Metallica, Slayer, Megadeth gibi büyük gruplarla defalarca paylaştınız. Senin için en heyecan verici olan neydi?

Cenk Şöhret: 2014 yılında İTÜ Arena’da Metallica ile aynı aşamayı paylaşmak biraz daha öne çıkacak gibi görünüyor. Yurtdışındaki konserler arasında 2002’de Almanya’da düzenlenen Wacken Festivali çok özeldir.

Hakan Shyç: Üç kez sahneyi paylaştığımız Metallica’yı dışarıda bırakabilirim. Bu arada ortaokul yıllarımızda sevdiğimiz grupların neredeyse hepsiyle sahne aldık. Vaov!

Murat İlkan: 2008’deki Metallica konseri benim için çok heyecan vericiydi. Sahneye çıktığımda 45 bin kişilik bir kalabalık vardı ve herkes ‘Anatolia’ şarkısını söylerken tüylerimi diken diken etti ve herkes birlikte şarkı söylemek için ellerini kaldırdı.

1987’den beri Türkiye’de müzik nasıl bir değişim yaşadı?

Tarkan Gözübüyük: 80’li yıllarda MFÖ, Cem Karaca, Barış Manço, Kurtalan Ekspres, Şeytan, Viski, Asım Can Gündüz ve Clips gibi sanatçıları izledik. Konserler ve kayıtlar çok sınırlı imkanlarla yapıldı. 90’lı yıllarda telif hakkı kurallarının resmileştirilmesiyle birlikte Raks ve Polygram gibi şirketlerin yatırımları oldu. Bu dönemde özellikle sahne sistemlerinde bir atılım yaşandı. Dünyaca ünlü isimleri ilk kez izledik. Bulutsuzluk Özlemi, Volvox, Athena, Nekropsi, mor ve ötesi, Duman, Kurban gibi gruplar ortaya çıktı. Moğollar geri döndü. 2000’li yıllara festivaller damgasını vurdu. Kayıt teknolojilerinde önemli gelişmeler oldu. Eğitim veren okullar arttı. Rolling Stone ve Billboard gibi dergilerin yerel baskıları yapıldı. 2010’dan sonra internet ağırlık kazandı. Salgınla birlikte uluslararası girişimler kesildi ve müzik ortamı küçüldü. Bugün durma noktasına geldi.

Pentagram’ın yurt dışında hak ettiği ilgiyi gördüğünü düşünüyor musunuz?

class = “cf”>

Gökalp Ergen: Bu soruyu her kim sorarsan, elbette, ‘Hak ettiği ilgiyi görmedi sevgili kardeşim’ diyecektir. Binlerce yoldaş paha biçilmezdir!

GÖKHAN VE HAKAN ÖZOĞUZ BİZİ BİZE GİRDİ

Gökhan Özoğuz, Pentagram’ın Athena’nın kariyerinde önemli bir rol oynadığını sık sık dile getirir. Gerçek nedir sizden dinleyebilir miyiz?

Hakan Shyç: İlk albümün çıktığı 1990 yılından beri buluşuyoruz. Babaları Ahmet Özoğuz, Akmar Pasajı’na gelerek küçük yaşları nedeniyle bizimle iletişime geçti. “Çocuklar buraya gelmek istiyor, seni çok seviyorlar. Gitme diyemem. Çocuklar sana emanet, onunla ilgilenir misin? “dedi. Aslında bize de ağırlık verdi. Güven inşa ettiğimizi anlıyorum. Konserlere de kendi adını getirdi. Gökhan ve Hakan’ın yaşları 11-12 civarındaydı. Üstelik Ümit Yılbar onların gitar hocası oldu. Başladık. 1995-2000 yılları arasında Captain Hook adında canlı müzik yapan bir mekan işletiyor. Zamanla Athena ile bütünleşen bir yer haline geldi.Yine her akşam babayı çaldıkları, arabasıyla onu getirip sabahları onu almaya gelirdi. .

DUYGULARI İFADE ETMENİN EN PRATİK YOLU …

class = “cf”>

Yıllar içinde sizi tekrar bir araya getiren şey neydi?

Demir Demirkan: Birlikte bir şeyler üretme arzusu … Ve izleyicilerimizin desteği. Konserlerde tutuşturduğumuz enerjiyi yeni yapımlarla devam ettirmek istedik..

Ogün Sanlısoy: ‘Acoustic’ albümünün konserlerinde üretilen büyük gücün etkili olduğunu düşünüyorum. Bu Pentagram tarihi akustik konserlerinden sonra birlikte elektrik konserleri yapmaya karar verdik. Daha sonra bu ekiple yeni şarkılar kaydetme fikri ve isteği ortaya çıktı.

Pentagram hayranlarını nasıl bir albüm bekliyor?

Demir Demirkan: En belirgin özelliği kayıt işleminin salgın sırasında gerçekleşmesidir. Risk grubundaki üyelerin evlerine gidilerek kayıtlar alındı. Gitar kayıtlarımı Austin, ABD’de stüdyomda tamamladım.

Albümün ilk single’ı ‘Let This Order Fall Down’ manifestosu gibi. Şarkı neyi endişelendiriyor?

Murat İlkan: Dünya düzenindeki kırık tekerlekler, sınıf farklılıkları, dünyanın geldiği durum için endişeleniyor.

Tarkan Gözübüyük: Bu fikri tetikleyen Çetin Altan’ın son köşe yazısı oldu. Şarkılar, hissettiklerimizi ifade etmenin medeni bir yolu olduğundan, bazen karşıt görüşlere sahip iki insanı bir araya getirebilir. Bu parça çok ortak bir duyguya sahip gibi görünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir