Şanlıurfa’nın hazineleri gün yüzüne çıkıyor — Türkiye – Haberler

0
Şanlıurfa’nın hazineleri gün yüzüne çıkıyor — Türkiye – Haberler

Türk Hava Yolları ile sizi bu büyüleyici şehrin hikayeleriyle zenginleştirecek, geçmişle bugünün iç içe geçtiği, zamansız harikaları keşfederken kültür, tarih ve doğa harikalarıyla dolu bir yolculuğa bize katılın.

Devamını oku…

Yayınlanan: 28 Eylül 2023 Perşembe, 10:49

Gunniden! Bu makaleyi okuyorsanız, kendinizi kalabalık bir havaalanında, heyecanın hissedildiği bir yerde hayal etmenizi istiyorum. Bizi Türkiye’nin büyüleyici dünyasına taşıyacak sihirli halı Türk Hava Yolları’nın 0759 sefer sayılı uçağına binmek üzereyiz. bizim hedefimiz? Kültürün, sanatın, güzelliğin ve asırlık tarihin tutkuyla keşfedilmeyi beklediği büyüleyici şehir Şanlıurfa’dan başkası değil. O halde kemerlerinizi bağlayın, bu masal Türkiye’nin göbeğinde uçmak üzere.

Güzel renklerin diyarı – Şanlıurfa

Zamanın binlerce yıl boyunca kumaşını ördüğü bir dünyada, tarihin kök saldığı ve canlı masallara dönüştüğü bir yer var. Kadim peygamberlerin yürüdüğü, uygarlığın ilk taşlarının atıldığı, yeryüzünün geçmiş yüzyılların yankılarıyla nefes aldığı bir toprak hayal edin. Burası zamanın geleneğin ve maneviyatın ritmiyle dans ettiği bir yer. İmparatorlukların yükselişine ve çöküşüne, efsanelerin doğuşuna, kültürlerin şekillenmesine tanıklık eden Şanlıurfa’ya hoş geldiniz. Dünyanın bilinen en eski tapınaklarından biri olan Göbekli Tepe Tapınağı gibi kentin tarihi hazineleri, dünyanın dört bir yanından arkeologların ve tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. Geçmişin bugünle buluştuğu yer olan Şanlıurfa, zamanda unutulmaz bir yolculuk sunuyor. Bu antik kentte dolaşırken yolculuğumu zenginleştiren zengin bilgi ve içgörüleri özümsedim.

Balikgöl’ün gizemli büyüsü

Tarihle dolu kadim bir şehir olan Şanlıurfa’nın kalbinde yer alan, gizemli cazibesi ve derin önemi olan bir yer Balıkılıgül. “Kutsal Balık Göleti” olarak bilinen bu kutsal gölet, sakin bir su kütlesinden çok daha fazlasıdır; Burası bir inanç ve doğa harikası deposudur.

Balikgöl’e yaklaştıkça hava sanki dünya dışı bir enerjiyle nabız gibi atıyordu. Güneşin sıcak kucaklaması çevreyi altın rengi bir ışıltıya boğarak ruhani bir atmosfer yarattı. Havuzun kenarında toplanmış, tarihin kendisi kadar eski masallardan etkilenen, gözleri kamaşmış ziyaretçilerin arasına katıldım.

Balıklıgöl, pırıl pırıl suları ve mistik havasıyla ziyaretçilerine tarihi bir masaldan çok daha fazlasını sunuyor. Çevre, hareketli şehrin kalbinde huzurlu bir vaha yaratacak şekilde yemyeşil bahçelerle dekore edilmiştir. Arnavut kaldırımlı yollarda dolaşırken, kutsal balıkların ve bölgeyi sık sık ziyaret eden canlı kuş yaşamının uyumlu birlikteliğini fark etmeden duramadım.

Havuzun sakin ortamı, düşünmeye ve tefekküre davet ediyor. Yerli halkın ve turistlerin teselli aramak, dileklerde bulunmak ve umutlarını ve hayallerini yumuşak dalgalara göndermek için geldikleri yer burasıdır. Yakındaki Rezvani Camii’nin çeşmelerinden akan suyun huzur verici sesi, huzur dolu ortama katkıda bulunuyor.

Zamanın ötesinde bir mucize — Gümrük Locası

Şanlıurfa’ya yolunuz düşerse şehrin büyüleyici geçmişinin ve kalıcı cazibesinin ışıltılı mücevheri ve daimi koruyucusu Gümruk Hanı’nı ziyaret etmeyi unutmayın. İpek Yolu’nun ölümsüz eseri olan bu mimari mücevher, ihtişamı ve gizemiyle gezginleri kendine çekiyor.

Aşınmış patikadan geçtim ve zamanın yıllıklarında yolculuk yaptım. Jumruk Hani’nin muhteşem avlusu görkemli bir incelik havası yayıyordu. Güneş ışığı ağ pencerelerden süzülüyor ve cilalı taşların üzerinde ışık ve gölgenin büyüleyici bir dansını oluşturuyordu.

Jumruk Hani sayısız kervana tanık olmuş, antik duvarları hareketli ticaret ve maceralı yolculukların hikayelerini yansıtıyor. Büyüleyici avlulardan birinde mis kokulu Menengiç kahvesini tadarken Gümrük Hanı’nın kusursuz görkemine hayran kalmadan edemedim.

Zamana ve taşa yolculuk – Göbekletepe

Adı çağlar boyunca yankılanan Göbekletepe bir arkeoloji harikasıdır. Bu olağanüstü bölge, Şanlıurfa’nın yaklaşık 12 kilometre kuzeydoğusunda, Germus Sıradağları üzerinde yer almaktadır.

Göbekli Tepe’ye yaklaştıkça manzara sırlarını ortaya çıkarıyor, bu kadim kutsal alanı gizemli bir havayla kaplıyordu. Bazıları 16 metreye kadar ulaşan devasa taş sütunlar, unutulmuş bir çağın nöbetçileri gibi görünüyordu. Her biri zarif hayvan oymaları ve sembollerle girift bir şekilde dekore edilmiş, zamana kazınmış bir hikaye anlatıyor.

Bu sarp kayaların arasında yürürken, bunların ne kadar hassas bir şekilde yerleştirildiğine hayran kaldım. Göbekli Tepe sadece bir toplanma yeri değildi; Burası bir gök gözlemeviydi. Göbekletepe, insanın evrimi ve maneviyat anlayışımıza meydan okuyor ve bizi ortak tarihimizin derinlikleri üzerinde düşünmeye davet ediyor.

Bu yekpare harikaların gölgesinde geçmişimizin kalıcı sırlarını düşünmeden edemedim.

Siyah güller ve aşağıda tarih

Şanlıurfa’ya yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta zamanın durmuş gibi olduğu şirin Halfeti köyü var. Fırat Nehri’nin sakin suları altında kalan bu pitoresk köy, tarih, kültür ve doğal güzelliklerin eşsiz bir karışımını arayan cesur gezginler için gizli bir mücevher olarak ortaya çıkmıştır.

Fırat Nehri bu zamansız manzaranın içinden geçerken, Halfeti’ye bambaşka bir dünya cazibesi katıyor. Köy, çevredeki bahçelerde bulunan nadir botanik harikalarından biri olan kendine özgü siyah gülleriyle ünlüdür. Bu güller, diğerlerinden farklı olarak koyu bordo ve kızıl tonlarında çiçek açarak, zaten çekici olan köy manzarasına ruhani bir dokunuş katıyor.

Halfeti’nin silüeti, eski Osmanlı mimarisi ile 1990’larda Birecik Barajı inşa edildiğinde kısmen sular altında kalan ev kalıntılarının çarpıcı bir birleşimidir. Ortaya çıkan kontrast gerçeküstü bir atmosfer yaratarak burayı fotoğrafçıların cenneti haline getiriyor.

Fırat Nehri boyunca yapılacak bir yat gezisi, gezginlerin batık köyü berrak suların altında görmesine olanak tanıyan sürükleyici bir deneyimdir.

Halfeti, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle, bozulmamış güzelliklerin kucağında teselli arayanlar için eşsiz bir destinasyon olmaya devam ediyor.

Kadim masalların sakin sularda yankılandığı Balıklıgöl’ün mistik büyüsünden, tarihin bekçisi Gümrük Hanı’nın zamansız ihtişamına ve arkeolojik harikası Göbekli Tepe’ye kadar maceram harikalarla örülmüş bir halıydı. Geçmişle bugünün uyum içinde olduğu bu şehirde, bizi tarihin dokusuna bağlayan ipleri bir anlığına gördüm. Tekrar buluşana kadar Şanlıurfa, hikayelerin zaman yolcularına ilham vermeye devam etsin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir