Türkiye: Laik bir cumhuriyetten bin camili bir ülkeye

0
Türkiye: Laik bir cumhuriyetten bin camili bir ülkeye

İktidara geldikten sonraki ilk yıllarda, Kemalistler hâlâ kamusal hayata hakimken, Recep Erdoğan çok dikkatli davrandı. Devletin dönüşümünden veya İslam’ın rolünden, hatta küresel özlemlerden bahsetmeyecekti.

Demokrasi ve Terakki Partisi’nin kurucusu ve lideri Ali Babacan, muhalefetin Recep Erdoğan’ı yenebilecek bir aday bulması gerektiğini söylüyor. (DEVA). Babacan’ın görece küçük ve genç partisi muhalefette olduğu için bu sözlerde, uzun süredir görevdeki Türkiye cumhurbaşkanının en yakın sırdaşlarından biri olan bir adamın ağzından çıkmasaydı, olağandışı hiçbir şey olmazdı. birleşmiş. Erdoğan’la birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) kurdu, Ekonomi Bakanı, Avrupa Birliği müzakerecisi ve Başbakan Yardımcısı oldu. Platformu AKP’yi dengelemeyi amaçlasa da, Babacan’ın partisinin AKP’ye adıyla atıfta bulunduğunu görmek kolay. DEVA Türkçe’de “tedavi” anlamına gelir.

Ali Babacan tek değil. İlginçtir ki, kendilerini Erdoğan’dan uzaklaştıranlar ikinci sınıf aktivistler değil, parti liderleriydi. Abdullah Gül mesela: Eski bir siyasetçinin kardeşi, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucularından ve başbakanlık koltuğundan vazgeçtiği için ona en sadık kişi. Onun sayesinde Recep Erdoğan 14 Mart’ta iktidarının 20. yılını kutlayabilecek. Gül’ün sadakati daha sonra, Erdoğan’ın tüm fikir ve kavramlarını destekleyen paha biçilmez faydalarla yaptığı cumhurbaşkanlığı pozisyonuyla ödüllendirildi. Bu açmaz, Gül’ün boş yere göz diktiği Erdoğan’ın kendisinin cumhurbaşkanı olmaya karar vermesine kadar sürdü. Sonra bölünme gerçekleşti.

Ya da Ahmet Davutoğlu’nu ele alalım. AP zaten iktidardayken Erdoğan’ın ekibine önce başdanışmanı, sonra diplomasi başkanı ve son olarak da parti lideri ve başbakan olarak katıldı. Erdoğan’ın grubunda güçlü bir nokta olarak görülüyordu. İmparatorluğun bir zamanlar genişlediği devletler arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik neo-Osmanlı politikası, onun orijinal konseptiydi. Kırılma, Erdoğan’ın devlet başkanı olarak başbakanın yetkilerini sınırlamaya başlamasıyla geldi. Davutoğlu istifa etti ve birkaç yıl sonra kendi grubu olan Gelecek Partisi’ni kurdu.

gerisini oku Burada.

– Çeviren: Dominik Szczęsny-Kostanecki

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir