Türkiye yeşil peyzaja önem vererek depreme dayanıklı konutları yeniden inşa ediyor

Türkiye'de depremden etkilenen bölgelere yönelik toplu konut projelerinde geniş yeşil alan içeren peyzaj tasarımlarına öncelik verilecek. Bu strateji, hayatta kalanlar için sakin ve canlandırıcı bir ortam yaratmayı, iyileşmelerine yardımcı olmayı ve güven ve dayanıklılık duygusunu geliştirmeyi amaçlamaktadır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na göre, depreme yatkın bölgelerdeki konut projelerinin peyzaj tasarımı, rahatlatıcı yeşil tasarım tekniklerinin dahil edilmesine odaklanacak. Yetkililer açık yeşil alanlardan yararlanarak depremzedelerin korku, kaygı ve gerginlik duygularını hafifletmeyi amaçlıyor.

Depreme dayanıklı şehirlerde belirlenen yeşil alanlar, doğal topoğrafya ve ulaşım erişilebilirliği dikkate alınarak, afetler sırasında acil toplanma ve geçici barınma için kritik alanlar olarak hizmet verecek şekilde özenle seçilecektir.

Ayrıca bu yeşil alanların tasarımında mahalleden kent seviyesine kadar uzanan barınma, gıda, su, enerji ve atık yönetimi altyapısı gibi afet sonrası ihtiyaçlar da dikkate alınacak.

Eylem planında kentsel yeşil alanlar için bitki türlerinin seçiminde çevresel, ekonomik, estetik, işlevsel, sosyal ve psikolojik yönlerin dikkate alınmasını sağlayan kapsamlı planlamanın önemi vurgulanıyor. Her ilçe, hem küresel iklim değişikliğine dayanıklı hem de kentsel çevrenin kendine özgü kimliğini yansıtan, yüksek karbon depolama potansiyeline sahip doğal bitki türlerinin kullanımına öncelik verecek.

Yeşil alanlarda ekimde çok su tüketen yabancı ot türleri yerine daha az su tüketen, çevre dostu ve daha az gübre gerektiren bitkiler seçilecek, uygulamada yağmur suyunun yeniden kullanılmasını sağlayacak tasarımların geliştirilmesine çalışılacaktır. projeler.

Plan, iklim değişikliğinin ve son yıllarda meydana gelen ani şiddetli yağışların olumsuz etkilerine karşı geçirgen yüzeylerin arttırılmasını hedefliyor.

Belediye yapı ruhsatı süreçlerinde inşaat projelerinin yanı sıra peyzaj projeleri de zorunlu hale gelirken, imar planlarında yeşil alanların büyüklük ve erişilebilirlik açısından dengeli bir şekilde dağıtılması hedefleniyor.

“İklim Atlası ve Termal Konfor Haritası”nın hazırlanması için hava kalitesi izleme alanlarında ve kentsel yerleşim yerlerinde mikroiklim verileri toplanacak.