Türkiye’de Sürdürülebilir Enerji – OpEd – Eurasia Review

0
Türkiye’de Sürdürülebilir Enerji – OpEd – Eurasia Review

Coğrafyamızda bu bir tezat yani alakasız kelimelerden oluşuyor, enerji piyasamız gerçekten sürdürülemez durumda,

İlk başta yerli kömür kullanmayı umduk, yerli kömür kalitemiz çok düşük, çok kötü ve yakması çok zor. Akışkan yatak teknolojisi var dedik baktık yeni akışkan yataklı termik santraller yapmaya çalıştık ama akışkan yatak teknolojimiz yaş kül kömürüne uygun değil düzgün yanmıyor ön kurutma gerekiyor . Ön kurutma yapılmaz ise su içeriği yüksek olan kömür kışın buz, yazın ise bulamaç olarak yanma odasına girer.

Sonra isteksizce kömürlü termik santral ithal etmeye başladık, ithal kömürün fiyatı 6000 kcal/kg yüksek ısıl değerli kömürün ton başı 60 dolardı ama iyi olmadı çünkü sonrasında tüm dünyada fosil yakıtlara talep arttı. Ukrayna savaşı ve öyleydi Rus kömürüne ambargo var, uluslararası spot piyasalardaki fiyatı çok dramatik bir şekilde arttı, şu anda 300 doları aştı ve pahalı ithal kömürden üretilen elektriğin maliyeti 1000 doları aştı. inanılmaz yüksek seviyelerde, kapasite mekanizmasının uygulanmasını takiben, bunu devlet hazinesinden Anavatan cebinden sübvanse ettik.

Avrupa’nın kömürden kaçış politikaları alt üst oldu ve her ülke kendi pazarını kurtarmak için bir sorunla karşı karşıya kaldı.

Ukrayna’nın iletim hatları ve termik santralleri bombalandı, üretim yarı yarıya düştü. Almanya’nın gıda politikalarında ciddi değişikliklere ihtiyaç vardı.

Güneydoğu’da deprem oldu, tedbir olarak termik santralleri bir süreliğine durdurduk, hidrolik santrallere üretim verdik, barajlardaki su seviyesi minimuma indi, elektrik üretimi talebi karşılamakta zorlandı.

Alay ettiğimiz ve çok az müsait olduğumuz halde başvurduğumuz güneş ve rüzgar hayat kurtarıcıydı.

Rüzgar ve güneş rüzgarı da sürdürülebilir değil, ne ölçüde ciddi depolama kapasitesine ihtiyaç var.

Bizim coğrafyamızda doğalgaz ayrı bir afet, durum sürdürülemez ama biz yine de alıyoruz ve başka hiçbir ülkenin bu kadar dışa bağımlılığı yok.

Fransa’nın nükleer yakıta dönüştürmek için güvenilir bir konvansiyonel yakıtı yok gibi görünüyordu.

Kuzey Denizi’nde bilinmeyen bir terör saldırısı sonucu Kuzey Akımı denizaltı tüpü havaya uçtu, Almanya kömürle çalışan elektrik santrallerini yeniden açtı, yenilenebilir enerji arzını eski haline getirdi

Öte yandan bu sürdürülemez enerji piyasalarında perişan durumdayız.

Son dönemde Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan büyük küresel ekonomik krizin etkisi altındayız. Küresel kapasite kullanımı düşüyor. Küresel işsizlik artıyor. Bütün bunlar belli bir süreyi kapsayacak ve sonunda savaş bu şekilde geçecek ve bitecek. Türkiye’nin enerji ihtiyacı asla bitmeyecek. Bu kadar yoğun iç talep karşısında mevcut arz yeterli değil/uzun bir süre daha yetmeyecek.

Misyonumuz “riski değerlendirmek”. “Riskleri belirleyerek” yatırımcıya ve en önemlisi yatırımcıya proje kredisi veren finansman kuruluşuna rehberlik ediyoruz. Herkes iyi yalan haber verir, önemli olan kötü haberi zor sorunlar, risk analizi ve zor çözümlerle verebilmek ve en önemlisi erken verebilmektir.

Tarım/ormancılık/koruma/turizm alanlarına termik santral yapılamaz/yapılmamalı/katalize edilmemeli, ÇED/ruhsat verilmemelidir. Yerel çiftçi nüfusu kurban olmamalıdır.

Eski termik santrallerin çoğunda kömür tükendi ve yeni kömür bulmak için çevredeki arazilerde yer altı sondajları başladı.Santraller zaten eski ve sökülüp hurda olarak satılmak zorunda. Bulmak ve yakmak için yeni kömür bulmak anlamsız görünüyor. Çevredeki zeytinlikleri yok etmek, yeni kömür yataklarının tarihi rezervlerini yok etmek doğru değil.

Termik santral maksimum yerli üretimle yapılmalı, temel tasarımı yerli mühendisler tarafından yapılmalı, yerli termik santrallere verilecekse teşvik verilmeli, aslında teşvikler dışında teşvik verilmemeli. düzenli enerji yatırımları için geçerli olan standart genel vergi indirimleri. Gereksiz hazine yükü yüklenmemelidir. Dünyanın her yerinde “her türlü iyi niyet ve teşvik dikkatle kötüye kullanılıyor” ve bu tüm dünyada böyle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir