ABD’li yetkililer, Türkiye’nin IŞİD liderini öldürdüğü iddiasını yalanladı
Türkiye’nin Nisan ayında İslam Devleti (IŞİD) lideri Ebu el-Hüseyin el-Hüseyni el-Kureyşi’yi öldürdüğü iddiasıyla çelişen cihatçı grup Tahrir el-Şam, 3 Ağustos’ta ölümünü açıkladı. Ambreen Zaman’ın bildirdiği gibi Al-Monitor’a göre İslam Devleti, sözde “halife”nin Türkiye tarafından değil, Suriye’nin İdlib vilayetinde El Kaide’nin baskın kolu olan Heyet Tahrir el Şam ile çıkan çatışmalarda öldürüldüğünü bildirdi.
Biden yönetiminden bir yetkilinin Al-Monitor’a “Türkiye yalan söyledi” demesiyle ABD’li yetkililer Türkiye’nin iddialarına şüpheyle yaklaştı. Bir başka ABD askeri yetkilisi, IŞİD’in HTŞ’yi sorumlu tuttuğu iddiasını değerlendirdi.
IŞİD, kuruluşundan bu yana beşinci kez Ebu Hafs el-Haşimi el-Kureyşi’yi yeni lideri olarak atadı. Üst düzey bir ABD askeri yetkilisi, Washington’un komuta değişikliğinin duyurulmadan önce farkında olduğunu açıkladı.
Haziran ayında, BM Güvenlik Konseyi liderin ölümünün sorumluluğu hakkındaki şüphelerini dile getirdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha önce Türk istihbarat güçlerinin IŞİD liderini 2017’de Türkiye tarafından işgal edilen Suriye’deki Kürtlerin çoğunlukta olduğu Afrin’de (Afrin) öldürdüğünü iddia etmişti. Tarihi bir seçimden hemen önce yapılan duyuru, şüpheyle karşıladı..
IŞİD’in çürütülmesi, Erdoğan’ın iddiası etrafındaki tartışmayı yeniden canlandırdı ve dikkatleri yeniden Türkiye ile HTŞ arasındaki karmaşık ilişkiye odakladı. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’tan sonra ikinci en büyük denizaşırı konuşlandırması olan İdlib’de tahminen on bin askeri var ve HTŞ ve onun “Kurtuluş Hükümeti” için etkin bir güvenlik şemsiyesi sağlıyor.
Abdullah, Amazon’u kapsayan bir muhabirdir. Daha önce teknoloji ve taşımacılık konularını ele aldı ve Uber’in finansmanı, kendi kendini süren araba programı ve kültürel kriz hakkında hikayeler çıkardı. Ondan önce finansta siber güvenlik konusunu ele aldı. Sarah’ın çalışmaları The Wall Street Journal, Bloomberg, Politico ve Houston Chronicle’da yayınlandı.