Osman kuruluşunda yeni dönem başlıyor! Büyük sürprizler geliyor …

0

Yaylanın ruhu üzerindeki olumlu etkisine vurgu yapan Celal Al, Abdurrahman Gazi karakterini canlandırırken: “Müessese Osman dizisi benim için çok özel. Burası benim ailem, evim gibi oldu. Yedi yıldır buradayız. Yaylamız güzeldir. Her neyse, plato, bu set ruhumuzun en dokunaklı kısmı. Girdiğiniz zaman, her detaya ulaşana kadar o dünyanın 12. ve 13. yüzyıllarında dünyanın etkisini görüyorsunuz. Osman Gazi’yi, Abdurrahman Gazi’yi, tüm tarihi karakterleri ve ataları insanlara anlatmaya çalışmak ve çok güzel tepkiler almak paha biçilmez değerler. Umarım daha değerli olabiliriz ve bu harika yapımda daha güzellerini gerçekleştireceğiz ” duygularını sözleriyle ifade etti.

“ABDURRAHMAN GAZİ ADININ BÜYÜK BİR SORUMLULUĞU VAR”

Celal Al, Abdurrahman Gazi karakterinden bahsederken duygularını gizleyemedi: “Cennet mekanı Abdurrahman Gazi’yi canlandırmak benim için büyük bir onur. Hayatını doğru bir şekilde tarif edemiyoruz ama en azından adını insanların kulaklarında özlüyoruz. Adının kahramanlığı benim üzerimde büyük sorumluluk taşıyor. Bunun farkında olmaya çalışıyorum. Ne de olsa erken Osmanlı dönemine hizmet etti ve aynı zamanda Aydos’un fatihiydi. Böyle bir karakter; Giydiğimiz kostüm, giydiğimiz türban ve giydiğimiz pusat konusunda ciddi bir sorumluluğumuz var. Sahneye girmeden önce cennetlik yer Abdurrahman Gazi’den destur almaya çalışıyorum. ” Karakteriyle kurduğu bağı açıklamalar yaparak anlattı.

“DİSİPLİNLİ BİR EĞİTİM SÜRECİNDEN GEÇERİZ”

Uzun hazırlık sürecinden bahseden Al, şunları söyledi: “Yedinci yıl olmasına rağmen her sezon sıfırdan eğitim alıyoruz. Tatil bittikten sonra Celal Al gömleğimi dışarıda bırakıp Abdurrahman Gazi rolünü manevi ve fiziksel olarak üstlenmeye çalışıyorum ” Rolünü üstlenirken sorumluluk duygusunu sözleriyle paylaştı.

“O SAHADA Ağladım”

Celal Al, etkilendiği sahneleri heyecanla anlattı: “Bu kostümü giydiğim her an benim için çok özel. Bu kostümle hissettiğim manevi zevk tarif edilemez. İki sahneyi içlerinde bir etkileşim olarak ön plana koyuyorum, belki de seyircinin de çok etkilendiği sahne olarak. Biri kolumun kesildiği sahne. Beni çok etkiledi. Alp kolunun ayrılması ölümden daha ağır bir şeydir, ancak teslim olması, haysiyeti, pes etmemesi ve hatta hekime, ‘Doktor kolumu kessin!’ Söylediği ve ona kendi infazını vermesi büyük bir sadakat. Sahne o kadar etkilendi ki sahnede ağladım bile. Diğer sahne ise Moğollar tarafından yakalandığım zamandı. Seyircilerin gözünde oldukça dramatik bir sahneydi. dedim.

“ABDURRAHMAN GAZİ ERTUĞRUL BEY’E KARDEŞ BİR BON İLE BAĞLANDI”

Ertuğrul Gazi’nin Abdurrahman Gazi ile ilişkisine de değinen Celal Al, “Abdurrahman Gazi için Ertuğrul Bey, uzun yıllar hizmet ettiği çadırının komutanı Süleyman Şah’ın oğludur. O sadece bir beyefendi değil, aynı zamanda beynin yadigarıdır. Tıpkı Ertuğrul Gazi için Abdurrahman babasının mirası, Abdurrahman Gazi için Ertuğrul hem kardeşi, sırdaşı hem de beyninin kanıdır. Kardeş olmasa bile kardeş bağına bağlıdır Sayısız savaşa ve seferlere katılmıştır, her türlü vakıf olmuştur ama duymuyorum, görüyorum, biliyorum sloganıyla hareket etmiştir. hayatını sadakatle çizmiş ve en iyi şekilde yardımcı olmanın onurunu kazanmaya çalışmıştır. Senaristimiz, yapımcımız, yönetmenimiz ve özveriyle birbirini besleyen tüm ekibe şükürler olsun ki Abdurrahman Gazi, niteliklerini elinden geldiğince yerine getirmeye çalışıyor. Karakterinin öne çıkan değerleri hakkında da sözleriyle açıklamalarda bulundu.

“DEVLET OLMA ZAMANI!”

Önümüzdeki bölümlerde ‘Vakıf Osman’ın sürprizlerinden de söz eden Al, “Establishment Osman’ın her bölümü çok heyecan verici ama emin olun sonraki bölümler büyük sürprizler, büyük dramalar olacak ve heyecan giderek artacak. Çünkü devlet olma zamanı ” sözleriyle yeni bir dönemin başlayacağının sinyallerini verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir