Türk Rekabet Kurumu ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu Arasında İşbirliği

0
Türk Rekabet Kurumu ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu Arasında İşbirliği

Rekabet hukuku ve veri koruma hukuku, dijital pazarların ve dijital ekonominin önemli bir parçasıdır. Her ne kadar iki ayrı disiplin olsa da bu disiplinler özellikle büyük veri kavramıyla birlikte verinin ekonomik değerinin tartışılmaya başladığı dijital pazarlar söz konusu olduğunda örtüşmeye başlıyor. Aslında dijital pazarlarda veri, yalnızca veri işlevi görmekle kalmıyor, aynı zamanda pazar gücünü ve/veya hakim konumu sağlayan bir unsurdur. Özellikle Alman Rekabet Kurumu’nun aldığı Facebook kararının ardından rekabet ve veri koruma otoriteleri arasındaki ilişki ve dünya genelinde birbirlerinin yetki alanlarına müdahale edip edemeyecekleri tartışılmaya başlandı. Rekabet Kurumu ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu arasında geçtiğimiz günlerde açıklanan iş birliği protokolüyle birlikte bu tartışmanın Türk uygulamasında daha kolay çözülüp çözülemeyeceği merak konusu oldu. Bu kapsamda iki kurum arasında Türk hukuku kapsamında iş birliğini güçlendiren bir protokol yayımlandı.

Facebook’un kararıyla Avrupa’da başlayan süreç

Alman Federal Rekabet Kurumu “Bundeskartellamt” tarafından yayınlanan 6 Şubat 2019 tarihli Facebook kararı Bu, rekabet ve veri koruma otoriteleri arasındaki yetki tartışması için önemli bir başlangıç ​​noktasıydı. Kararda, Facebook’un sosyal ağlarda hakim konumda olduğu belirlenen kullanıcılara uyguladığı hizmet şartları tartışılırken, kullanıcı verilerinin işlenmesine ilişkin bazı kısıtlamalar da getirildi. Daha önce, Facebook kullanıcıları, Facebook’un Facebook.com dahil olmak üzere, aynı zamanda Facebook’a ait web siteleri ve uygulamalar dahil olmak üzere site dışı ve akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla veri toplayabileceğini öngören hizmet şartlarını kabul etmeleri halinde platformu kullanabiliyorlardı. toplama imkanı Üçüncü şahıslar ve akıllı telefonlar tarafından toplanan ve kullanıcının Facebook hesabına aktarılan veriler arasında. Bu bağlamda üçüncü şahısların, Facebook’un WhatsApp, Oculus, Masquerade, Instagram gibi ticari hizmetlerini ve üçüncü şahıs web siteleri ve uygulamalarını kullanarak veri toplayabildiği görüldü. Ancak Facebook’un söz konusu işlemlerinin kişisel verilerin korunması ilkelerine ve rekabet kurallarına aykırı olduğu değerlendirildi. Alman Federal Rekabet Kurumu’nun ihlal kararının en önemli ve tartışmalı yönü, Alman Federal Rekabet Kurumu’nun rekabet ihlallerinin yanı sıra Facebook’un veri koruma kuralları ihlali konusunda da karar verme yetkisine sahip olduğunu düşünmesi ve kararın AB Genel Verileri’ne ilişkin değerlendirmeleri de içermesi. Koruma Yönetmeliği (“Genel Veri Koruma Yönetmeliği“).

Alman Federal Rekabet Kurumu’nun, Facebook’un kendi platformunda toplanan kullanıcı verilerini kullanıcıların izni olmadan işlemesini engelleyen kararına karşı Düsseldorf Yüksek Bölge Mahkemesi’nde dava açıldı. Bu davada, Düsseldorf’taki Yüksek Bölge Mahkemesi, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın görüşünü istedi (“Avrupa Adalet Mahkemesi”), GDPR’nin belirli hükümlerinin nasıl yorumlanması gerektiği ve ulusal rekabet otoritelerinin, rekabet hukuku ihlallerini araştırırken GDPR’yi uygulamaya yetkili olup olmadığı hakkında. Avrupa Adalet Divanı 4 Temmuz 2023 tarihli kararında, ulusal rekabet otoritelerinin başvuruda bulunabileceğine hükmetti. Verileri kendi prosedürlerinde korumak için Ancak Avrupa Adalet Divanı, rekabet otoritelerinin yetkilerini yalnızca rekabet hukuku ihlallerini tespit etmek için kullanabileceğini, veri koruma otoritelerinin görevlerini üstlenmek için kullanamayacaklarını ve diğer kurumlarla işbirliği yapmaları gerektiğini de doğruladı. Bu görevlerin yerine getirilmesinde yetkililer.

Facebook’a (artık meta) yönelik benzer bir soruşturma Türkiye’de de başlatıldı ve Rekabet Kurulu benzer konuları Türk rekabet hukuku kapsamında inceliyor. Komisyon Kurulmuş Facebook, temel hizmetler olarak adlandırdığı Facebook, Instagram ve WhatsApp hizmetlerinden toplanan verileri birleştirerek rekabeti bozdu, kişisel sosyal ağ hizmetleri ve çevrimiçi reklam pazarlarında faaliyet gösteren rakiplerinin işini zorlaştırdı ve giriş engelleri yarattı. Aynı şekilde Konsey, kişisel verilerin korunması mevzuatına ilişkin değerlendirmelere de yer verdi. Onun kararı.

Yetkililer arasında imzalanan protokol

Facebook kararlarıyla başlatılan süreç, rekabet ve veri koruma otoritelerinin yargı yetkileri arasında soru işaretleri yaratmış olsa da, ABAD kararı ve ulusal otoritelerin işbirliği çabaları, bu gri alanların açıklığa kavuşturulmasını kolaylaştırmayı amaçlıyor. Buna göre, A İşbirliği ve bilgi alışverişi protokolü (“protokol“) Rekabet Kurumu ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu arasında 26 Ekim 2023 tarihinde imzalanmıştır. İki otorite tarafından yayınlanan ortak deklarasyonda, ilgili protokol ile iki otoritenin aşağıdaki konularda işbirliği yapacağı belirtildi:

  1. – Gelişmekte olan ve iki otoritenin yetki alanına giren alanlarda, hızlı ve etkili müdahale edilmediği takdirde onarılamaz zararlara yol açabilecek ortak faaliyetlerin yürütülmesi,
  2. Dijital pazarlar başta olmak üzere kişisel verilerin korunması ve rekabet konusunda kullanıcıların farkındalığını artırmak ve hukukun her iki alanıyla ilgili uygulamalara ilişkin kurumlara ortak mesaj vermek amacıyla iki otorite ile işbirliği içinde raporlar yayınlamak,
  3. Kişisel Verileri Koruma Kurumunun geleneksel “Çarşamba seminerleri” ve/veya Rekabet Kurumunun “Perşembe konferansları” kapsamında ortak sunum ve tartışma programlarının düzenlenmesi,
  4. İlgili tarafların kendi çalışma alanlarındaki uzmanlık ve deneyimlerini birbirleriyle paylaşabilecekleri çalıştaylar düzenlemek,
  5. İlgili otoritelerin düzenlediği ve/veya katıldığı ulusal ve/veya uluslararası etkinliklerde kesişen konularda istişarede bulunulması ve yetkililerin görev alanına giren konularda bu etkinliklere destek verilmesi.

Duyuruda ayrıca protokol ve diğer çalışmaların, etkin pazar rekabeti oluşturmayı ve tüketicilerin kişisel verileri üzerindeki kontrolünü artırmayı amaçladığı belirtildi.

Rekabet hukuku ile kişisel verilerin korunması hukukunun örtüştüğü alanlarda küresel tartışmalar devam etse de, Türkiye’de iki kurum arasındaki işbirliğinin temelleri atılmış olup, çatışmayı kucaklamak yerine iki kurum arasındaki iletişimi güçlendirerek birlikte çalışmayı amaçlıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir