Geleneğin ve modernliğin konuları: Türkiye’de modanın yolculuğu – Haberler

0
Geleneğin ve modernliğin konuları: Türkiye’de modanın yolculuğu – Haberler

Eşsiz coğrafi ve kültürel konumunu yansıtan, zengin gelenekleri çağdaş yaratıcılıkla harmanlayan Türkiye’nin çeşitli moda hikayesini keşfedin

Devamını oku…

Modanisa Modest Fashion Week/21 Nisan 2019, İstanbul, Türkiye: Zorlu Center’da Modest Fashion Week’te defile.

Yayınlanan: 30 Ekim 2023 Pazartesi, 16:18

Son güncelleme: 30 Ekim 2023 Pazartesi, 16:20

Türkiye’de moda, ülkenin zengin kültürel mirasını canlı ve çağdaş bir dokunuşla güzel bir şekilde birleştiriyor. Avrupa ile Asya arasında bir köprü olan Türkiye’nin moda sahnesi, hem coğrafi hem de tarihsel olarak eşsiz konumunu yansıtan, farklı etkilerin büyüleyici bir karışımıdır.

Bir yandan geleneksel Türk kıyafetleri ülkenin zengin tarihini yansıtıyor. Dökümlü, cübbeye benzer bir giysi olan kaftan ve kendine özgü bir şapka olan fes gibi öğeler, Osmanlı İmparatorluğu’nun moda üzerindeki etkisini göstermektedir. Modern tekstiller ise ince Türk ipeği gibi tekstillerin önemli bir rol oynadığı karmaşık desenleri ve işçilikleriyle tanınır.

Moda tutkunları için cennet

Türkiye’nin moda dünyası da insanları kadar çeşitlidir. Ülkenin her bölgesinin kendine özgü tarzı ve giyim gelenekleri vardır. Örneğin Şanlıurfa olarak bilinen Güneydoğu bölgesi sakinleri parlak renkli kıyafetleri ve işlemeli işlemeleriyle tanınırken, Karadeniz bölgesi sakinleri yağmurluk, trençkot, lastik çizme gibi daha pratik kıyafetleri tercih ediyor.

Günümüz Türkiye’sinde moda trendleri Avrupa ve Asya unsurlarından ilham alıyor. Kalabalık caddeleri ve stil sahibi yerlileriyle İstanbul, Türkiye’nin modern moda ortamının kalbinde yer alıyor. Burada Batı tarzı kıyafetlerin geleneksel Türk eşyalarıyla birleştiği bir karışım bulacaksınız.

İstanbul, Türk tasarımcıların koleksiyonlarını sergileyeceği İstanbul Moda Haftası’na ev sahipliği yapıyor. Bu etkinlik, Türkiye’de moda yaratıcılığını kutlamak için yeni ortaya çıkan yeteneklere bir platform sağlıyor. Pek çok Türk moda tasarımcısı dünya sahnesinde tanınmaya başladı. Uluslararası Woolmark Ödülü’nü kazanan Hakan Yıldırım ve tasarımlarıyla Londra Moda Haftası’na damga vuran Bora Aksu gibi isimler, Türk tasarım yeteneğini dünyaya sergiledi.

Sana Aziz Khan, Türkiye’de yaşayan bir moda tasarımcısı

“Türk modası artık gizli bir mücevher değil, zengin mirasımızı çağdaş trendlerle harmanlayarak küresel moda haritasında parlayan bir yıldız haline geldi.” Türkiye’de yaşayan ünlü moda tasarımcısı Sana Aziz Khan, Türk moda yolculuğunu anlatıyor. Sana, Türk modasının küresel yükselişine tanıklık ediyor ve bunu inanılmaz bir dönüşüm olarak tanımlıyor.

“Türk modası, sınırları aşan bir hikaye anlattığı için dünyanın her yerinde kalpleri büyülüyor. Yüzyıllarca süren farklı kültürlerden ve modern tasarımın yenilikçi ritimlerinden ilham alan zengin bir mirasın senfonisidir. Türk modası, gelenekle çağdaşın buluştuğu, özgünlüğü anlatıyor. estetik benzersiz bir şekilde bir araya geliyor” diye ekliyor ve ekliyor: “Onun türü hayatın her kesiminden insanda yankı uyandırıyor; güzellik, kültürel derinlik ve özgünlükten oluşan bir doku örüyor.”

Selma Oruç Atölyesi’nin kurucuları Aslı Şener ve Selma Oruç

Selma Oruç Atölyesi’nin kurucuları dinamik Türk tasarımcı ikilisi Aslı Şener ve Selma Oruç, Türkiye’nin moda sahnesini yeniden şekillendiriyor. Yenilikçi tasarımlarıyla Türk modasında yeni bir dönemin yolunu açıyorlar. Salma’ya göre çağdaş tasarımların geleneksel tekstillerle birleşimi, kültürel kimlik, yenilik ve sürekli değişen moda dünyası hakkında tartışmalara yol açıyor. Kumaşların nasıl dönüşüm ve adaptasyon hikayeleri anlatabileceğine dair kolektif hayranlığımızı yansıtan, onları günümüz moda ortamında büyüleyici bir konu haline getiren büyüleyici bir diyalog. Selma, “Türk modası sınırları zorlamaya ve yeni ufuklar keşfetmeye devam ediyor ve biz de küresel sahneye damgasını vuran bu moda hareketinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Aslı, “Dünya henüz potansiyelimizin tam boyutuna tanık olmadı ve inanıyorum ki Türk modası gelişmeye, yeni trendler oluşturmaya ve gelecek nesillere ilham vermeye devam edecek” dedi.

Modanın geleceğini dokuyoruz

Türkiye, küresel tekstil sektörünün önemli bir oyuncusudur. Ülkenin tekstil sektörü, yüksek kaliteli kumaş ve giysi üretme konusunda uzun bir geçmişe sahiptir ve bu da onu tekstil endüstrisi için bir merkez haline getirmektedir.

Türkiye sürdürülebilir moda uygulamalarını giderek daha fazla benimsiyor. Türk tasarımcı ve markalar, sürdürülebilir modaya yönelik artan talebi karşılamak için çevre dostu malzemeler ve etik üretim süreçlerini koleksiyonlarına dahil ediyor.

Türkiye’de tesettür moda yükselişte. Pek çok Türk tasarımcı, modayı kültürel ve dini değerlerle birleştirmeyi amaçlayan farklı bir kitleye hitap eden zarif ve mütevazı kıyafetler yaratıyor.

Türkiye’de moda, tarih, kültür ve çağdaş etkilerden örülmüş harika bir dokudur. İster İstanbul Kapalıçarşı’da geleneksel kumaşları keşfediyor olun, ister moda podyumlarındaki yenilikçi tasarımlara hayranlık duyuyor olun, Türkiye’nin moda ortamı stil, gelenek ve yaratıcılık arasında büyüleyici bir yolculuktur.

Serdar Başbuğ: Tarihi moda tasarımı dünyasını gün yüzüne çıkarıyor

Tarihi moda tasarımı dünyasının önemli isimlerinden Serdar Başbuğ ile yaptığımız özel röportajda tarih ve modanın kesiştiği dünyayı yakalamaya çalıştık. Profesyonel bir tarihi kostüm tasarımcısı olan Serdar, yolculuğunun doğrudan moda endüstrisiyle bağlantılı olmadığını vurguluyor. Güzel Sanatlar Fakültesi’nde moda tasarımı eğitimi almasının da dahil olduğu eğitim geçmişini anlatıyor. Ancak ilginç olan, tarihi kostümlerin ve kostümlerin kariyerine ne kadar paralel olduğudur.

Sardar, birçok moda tasarımcısının geçmiş dönemlerden ilham alan trendini kabul ediyor. Galliano, Dolce & Gabbana, Dior ve JP Gaultier gibi prestijli isimler tasarımlarına tarihi unsurları da dahil etti. Çalışmaları öncelikle Opera Binası’nda gerçekleştirilmekte olup, burada yıllar boyunca çok sayıda opera, bale ve tiyatro prodüksiyonu için kostümler tasarlamıştır.

Serdar’ın kendine özgü tarzı, tarihi Türk kostümlerini tasarlamayı, özgün tekstil desenlerini kullanarak silüetleri modernleştirmeyi içeriyor. “Geçmiş ile günümüz arasındaki boşluğu dolduran, modaya uygun ve çağdaş görünmesini sağlayan bir moda tasarlamaya çalıştım.

Türk televizyon kanalları tarihi diziler yayınlamaya başlayınca Osmanlı dönemi kostümlerine olan ilginin yeniden arttığını gördüler. Düğün süslemeleri, kına gecesi kıyafetleri ve hatta düğün modası daha çok Osmanlı tarzını benimsiyordu. Ancak doğru malzemeleri, aksesuarları ve kumaşları bulmanın oldukça zor olduğu ortaya çıktı.”

Serdar’ın çalışmaları, kadınsı ruhun özünü yakalayacak kostümler tasarladığı “Muhteşem Süleyman” ve erkeksi ruha uygun kostümler isteyen “Osman” ve “Ertuğrul” gibi projelere kadar uzandı.

“Her proje kendine özgü zorluklar sunuyordu. ‘Muhteşem Süleyman’, sarayın içinde geçen samimi hikayeleri ele alıyor ve padişahın hayatına, aşka, acıya ve intikama odaklanıyor. ‘Osman’ ve ‘Ertuğrul’ ise tam tersine, saraydaki zorlu yaşamı anlatıyor. çadırlar.” Atlara ve savaşa vurgu yaparak,” diye vurguluyor Sardar.

Sardar’ın çalışmaları onun adanmışlığını ve bağlılığını yansıtıyor. Mesleğinin zorlu doğasının, tipik bir moda tasarımcısının yaşam tarzına çok az zaman bıraktığını vurguluyor. Moda dünyası görkemli partiler ve etkinliklerle karakterize edilse de Sardar’ın tarihi moda tasarımına giden yolu, titizlik ve sarsılmaz yaratıcılık gerektiren bir yolculuktur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir