Türkiye’deki Kürt tutsakların 1982 hızlı protestosunun anısına

0
Türkiye’deki Kürt tutsakların 1982 hızlı protestosunun anısına

Kürt yanlısı Türkiye Halkların Demokratik Partisi, kötü şöhretli Diyarbakır (Amed) hapishanesinde insanlık dışı muameleyi protesto etmek için 1982’de Kürt mahkumların başlattığı ölüm orucunun anısına duyurdu paralı Protesto sırasında hayatını kaybeden dört mahkumun anısına saygı duruşunda bulunuldu.

HDP, 1980 askeri darbesinin ardından bir dönüm noktası olarak görülen 1982 ölüm orucunun “bugün de gerçek mücadele ve zafer yolunda yol göstermeye devam ettiğini” belirterek, “Her türlü darbe ve baskıcı siyaset, darbe karşısında yenilgiye mahkumdur. inanç ve irade.”

Askeri darbe sonrası resmi rakamlara göre 650 bin kişi tutuklandı, 230 bin kişi askeri mahkemelerde yargılandı. Hapishanelerde en az 300 kişi öldü.

Aralarında PKK yöneticilerinin de bulunduğu binlerce Kürdün tutulduğu Diyarbakır askeri cezaevi, 1980’lerin başındaki işkence uygulamaları nedeniyle “dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevi” arasında gösteriliyordu.

O dönemde cezaevindeki insanlık dışı muameleye karşı çok sayıda protesto düzenlendi. Türkiye’de ülke tarihinde bir milat olarak kabul edilen ilk toplu ölüm orucu, aynı yılın Mart ayında PKK’lı Mazlum Doğan’ın kendini yakması ve ardından diğer dört tutsağın kendini ateşe vermesinin ardından 14 Temmuz 1982’de başladı. Mayıs ayında hücrelerinde yanıyor.

Muhammed Khairy Darmoush’un mahkeme salonunda duyurduğu ölüm orucuna, cezaevi yönetiminin artan işkenceleri ve tutukluların mahkemede siyasi savunma hakkından mahrum bırakılması nedeniyle çok sayıda tutuklu katıldı.

Protesto sonucunda orucun 61. gününde Durmuş, 53. gününde Kemal Pir, 63. gününde Akif Yılmaz ve 65. gününde Ali Çiçek hayatını kaybetti.

Ancak ölüm orucu, cezaevindeki insanlık dışı işkence uygulamalarına son vermeyi başardı.

Son olarak Dormuş’un cezaevindeyken yazdığı mektuplar derleme ve üretim 41 yıl sonra Serxwebûn’un yazdığı bir kitapta.

Dormuş’un ailesine yazdığı 25 Kasım 1980 tarihli mektubunun çevirisini aşağıda okuyabilirsiniz:

Dünyanın her yerinde sorumluluk ve görevlerin bilincinde olan biri olarak halkımın kurtuluşu ve ülkemin bağımsızlığı mücadelesine de katıldım. 1973’ten 1979’a kadar bu mücadelede aktif olarak yer aldım. 30 Kasım 1979’da Türk polisi ve ordusu tarafından yürütülen bir operasyonda tutuklanarak esir alındım. Şu anda kendimi yüzlerce yoldaşımla birlikte Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde buluyorum.

7 yıl boyunca tüm inancım ve kararlılığımla mücadelede aktif olarak yer aldım. Bu süre size uzun gelebilir ama her şeyini devrime adamış bir siyasi figür için zamanın küçük bir bölümüdür. Mücadeleye girdiğim ilk günden itibaren çok iyi biliyordum ki ülkelerin ve halkların kurtuluşu birkaç ayda, birkaç yılda olmaz. Kürdistan gibi bir ülkenin kurtuluşunun ve halkımızın refahının nesillerin görevi olduğunu da bu mücadele sayesinde çok iyi öğrendim.

Bu nedenle, tüm yoldaşlarım gibi ben de savaşma kararlılığıyla doluydum. Mücadelemi birkaç yıl daha, ömrümün sonuna kadar aktif olarak sürdürmek istedim ama esir düştüm, hapse atıldım. Bu beni üzüyor ama halkımın, yoldaşlarımın Türk militarizminin ayakları altında nasıl ezildiğini, nasıl korkakça baskınlarda ve işkencelerde öldürüldüğünü gördükçe ya da duydukça, kin ve öfke artıyor. Devrime olan bağlılığım ve inancım güçleniyor. Hapishanede olsam da yoldaşlarımdan ve halkımın çıkarlarından kendimi ayırmayacağım. Geçen yedi yıl boyunca tüm bilgi, birikim ve yeteneklerimi kullanarak halkıma faydalı olmaya çalıştım.

Evet, çok büyük kayıplar verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Ama ne Türk ordusu, ne hainler, ne de onların yönlendirdiği emperyalistleri PKK’yı yok edemez. Halkımızın içindeki direniş ruhunu söndüremezler. PKK liderliğindeki bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi sonunda zafere ulaşacaktır. Birçok yoldaşım gibi ben de halkımızın ve PKK’nın şanlı davasına ve ilkelerine sadık kaldım ve bağlı kalacağım…”

* Ölüm orucu, genellikle açlık grevinde alınan, şeker ve tuz gibi takviyeler olmaksızın sadece su ile yapılan çok katı bir açlık grevidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir